Psikolog Randevu

Randevu almak için lütfen formu doldurun.

ZEKA GERİLİĞİ NEDİR?

Zeka geriliği, klinik terimlerle zihinsel gelişme geriliği olarak da bilinir ve zeka düzeyinin belirli bir eşik altında olduğu durumu ifade eder. Bu durum çeşitli sebeplere bağlı olarak ortaya çıkabilir ve genellikle bireyin günlük yaşam aktivitelerinde ve akademik başarıda sınırlılıklarına neden olabilir.

Zeka geriliği genellikle IQ testi ile belirlenir ve zeka düzeyinin 70 veya daha düşük olması olarak tanımlanır. Bu durum toplumda %2-3 oranında görülmektedir ve erkeklerde kadınlara göre daha sık görülme eğilimindedir.

Zeka geriliğinin nedenleri çeşitlidir ve doğum öncesi, perinatal ve postnatal dönemlerde ortaya çıkabilir. Genetik faktörler, enfeksiyonlar, toksik maddeler ve metabolik bozukluklar gibi etkenler zeka geriliğine yol açabilir.

 

Zeka geriliği farklı düzeylerde olabilir: hafif, orta, ağır ve ileri derecede ağır olarak sınıflandırılır.

 

Hafif düzeyde zeka geriliği olan bireyler genellikle okuma, yazma, matematik gibi temel akademik becerileri öğrenebilirler ve genellikle kendi başlarına yaşayabilirler. Motor gelişimleri genellikle normal seyirde olup, bazı durumlarda konuşma gecikmeleri gözlenebilir. Hafif düzeyde zeka geriliği olan bireylerin çoğu ilköğretimi tamamlayabilir ve yetişkin hayatlarında bağımsızlık gösterebilirler.

Orta düzeyde zeka geriliği olan bireyler ise temel akademik becerilerde sınırlılıklar gösterebilirler. Bu gruptaki bireyler genellikle günlük yaşam becerileri ve özbakım konularında destek gerektirebilirler. Bazıları ilkokul düzeyine ulaşabilir ancak eğitimleri genellikle sosyal uyum ve pratik iletişim becerileri üzerine odaklanır.

Ağır düzeyde zeka geriliği olan bireyler ise sürekli gözetim altında tutulmaları gereken ve yoğun bakıma ihtiyaç duyan kişilerdir. Bu gruptaki bireylerde belirgin motor gelişim gerilikleri ve iletişim becerilerinde büyük sınırlılıklar görülebilir.

Zeka geriliğinin gidişi, bireyin başka fizyolojik bozukluklarının olup olmaması, erken dönemde doğru eğitim ve desteklerin sağlanması gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Özellikle okul öncesi dönemde başlanan uygun eğitim programları, bireyin zihinsel yeteneklerini geliştirmede ve yaşam becerilerini kazanmasında önemli rol oynayabilir.

Mental retardasyonu olan çocukların eğitim ve öğretim süreçlerinde dikkate alınması gereken pek çok faktör bulunmaktadır. Bazı durumlar kronik ve ilerleyebilir seviyelerde olabilir, bu da çocukların beceri kazanımında sınırlılıklara yol açabilir.

Mental retardasyon terimi genellikle kalıcı olarak düşünülse de, her zaman yaşam boyu devam etmek zorunda değildir. Çocuğun zeka geriliğinin şiddeti, varsa diğer organik sağlık sorunları, zamanında ve uygun özel/genel eğitimlerin sağlanması, ayrıca ek psikiyatrik bozuklukların (örneğin otizm gibi) varlığı gibi faktörler, çocuğun gelişim sürecinde belirleyici olabilir.

 

Özellikle okul öncesi dönemde başlanan ve çeşitli zihinsel yetenekleri içeren eğitim programları, çocuğun sorunları çözme becerilerini, soyut düşünme yeteneğini geliştirme ve akademik başarı sağlama konularında etkili olabilir.

 

Psikolog Nazmiye Nur Yorulmaz