OTİZM NEDİR?
Otizm genellikle yaşamın ilk 3 yılında başlayan ve ömür boyu devam eden, sosyalleşmekte sorun yaşama, iletişim kurmada güçlük çekme, belli bir sınırda veya sürekli tekrarlayan düşünceler ve davranış biçimleri ile karakterize edilmiş, şiddeti kişiden kişiye göre değişen nörogelişimsel bir sorundur. Günümüzde uygulanan bazı testler ile teşhisi erken konulabilmektedir. Konulan erken tanı ve uygulanan uygun rehabilitasyon programları ile otizmli çocukların topluma kazandırılması çok önemlidir. Otizme neden olan faktörler kesin olarak bilinmemekle birlikte yapılan araştırmalardan elde edilen bulgulara göre, doğum sırasında gerçekleşen komplikasyonlar, viral enfeksiyonlar ve çevre kirliliği gibi çevresel faktörler otizmin nedenleri arasında gösterilmiştir. Belirtiler bazen bir yaşından önce görülmektedir. Bazen de olması gereken psiko-sosyal gelişimleri gösterip ''baba, mama'' gibi kelimeleri söyledikten sonra çocuğun gelişiminde duraksama veya gerileme görülebilir. Otizm görülen çocukların %70’inde zeka geriliği vardır. %10’luk kısımda ise üstün zeka görülebilmektedir. Otizmin çocuğu yetiştirme şekli ve ailenin ekonomik düzeyiyle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.
OTİZM BELİRTİLERİ NELERDİR?
Çocuğa otizm teşhisi koyabilmemiz için aşağıdaki sıralanan belirtilerin en az altı tanesinin gözlemlenmesi gerekir.
1)Sosyalleşmekte güçlük çekme.(Karşısındaki kişi ile direkt göz teması kuramama ve sürdürememe, yaşıtlarıyla alakadar olmama ve onlarla oyun oynamama, duygusal ifadeleri yansıtmakta güçlük çekme, mimikleri yansıtmakta güçlük çekme.)
2)İletişim sorunları.(Konuşamama, sürekli aynı kelimeleri tekrar etme, diğer konuşan akranlarıyla konuşmama.)
3)Hayal kurulması gereken sembolik oyunları oynayamama.
4)Aynı hareketleri sürekli bir rutin halinde tekrar etmek.
5)Hareket halindeki objelere ilgi duyma.
6)Herhangi bir objenin bir parçasına takıntılı kalma.
7)Duygusal tepkiler verememe veya uyarılmama.
8)Olaylar karşısında aşırı tepki verme.
9)Üzgün, mutlu, şaşkın, korkmuş gibi çok net anlaşılan yüz ifadelerini karşıya yansıtamama.
10)Kendi etraflarında dönme, ileri geri sallanma, el çırpma.
11)İsmi ile çağırıldığında veya seslenildiğinde tepki vermeme.
12)Onunla konuşulduğunda bizi dinlemiyor ya da bizimle ilgilenmiyor gibi görünme.
13)Genellikle takıntılı olarak ilgilendikleri şeylerin olması.
14)Sarılma gibi yakın temas gerektiren davranışlardan kaçınma.
15)En ince detayına kadar her şeyi öğrenebilme, görsel ve işitsel yeteneklerin çok güçlü olması, matematik, sanat, bilim gibi spesifik konularda üstün başarı gösterme.
Otizm Teşhisi Nasıl Konulur?
Otizm teşhisini henüz doğmadan anne karnında koymak mümkün değildir. Erkek çocuklarda görülme olasılığı, kız çocuklarda görülme olasılığından dört kat daha fazladır. Otizm birtakım görüntüleme teknikleri ve laboratuvar testleri ile teşhis edilmektedir. Tanı uzman kişi tarafından çocuğun gözlemlenmesi, aileye sorulan birtakım sorular ve bazı testler ile konulur.
Aileler Otizmli Çocuklarına Nasıl Yaklaşmalıdır?
Her otizmli çocuğun duyduğu ihtiyaç ilgi ve beklentiler farklıdır. Bu özel çocuklar hayatı bizlerden farklı algılamakta ve bazı zorluklar yaşamaktadır. Bu sebeple ebeveynlerin onları iyi anlamaları oldukça önemlidir. Özel eğitim ve uygulanan tedaviler ile kendi kendine yetebilen ve topluma uyum sağlayan birer birey haline gelebilirler. Öncelikle çocuğun içinde bulunduğu bu durumu kabul etmek ilk adımdır. Çocuğa birtakım görevler ve sorumluluklar verilmeli ardından çocuğun bunları yapması sağlanmalıdır. Onlara sevgi, şefkat, sabır ve anlayışla yaklaşılmalıdır. Çocuğun günlük yapacağı işler; uyanma,kahvaltı yapma, dışarı çıkma gibi günlük aktiviteler ve görevler belirli bir plan ve program dahilinde aynı rutin saatlerde yapılmalıdır. Değişikliklerden hoşlanmadıkları için odalarında, oyuncaklarını koydukları yerlerde ve evin genel düzeninde çok fazla değişiklik yapılmamalıdır. Sürekli tekrar eden davranıştaki hareketler sık görüldüğünden onlar ile birlikte bu hareketler yerine birtakım basit alternatif hareketler geliştirilmeli ve o hareketler yapılmalıdır. Bazen anlatılan şeyleri anlamakta güçlük yaşayabilirler bu durum normal karşılanmalıdır. Sık bir şekilde iletişim kurulmalı, günlük konular konuşulmalı, ama bu konuda çok üstlerine gidilmemelidir. Işığın yoğun olduğu ortamlardan hoşlanmazlar bu yüzden daha az yoğunlukta ışık olan ortamlar tercih edilmelidir. Cezalandırma gibi davranışlardan kaçınılmalıdır. Bu davranışlar daha çok kaygılanmalarına yol açabilmektedir. Unutmayınız ki en çok duydukları ihtiyaç onlara karşı göstereceğiniz sevgi ve anlayıştır. Onları anlayın ve bunu onlara hissettirin.
Otizmin Tedavisi Var Mıdır?
Ne yazık ki otizm spektrum bozukluğunun kesin tedavi yöntemi günümüzde henüz bulunmamaktadır. Ancak uyumsuz davranışların şiddetini azaltacak bazı tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Küçük yaşlardan itibaren sürekli ve düzenli uygulanan özel eğitim programları, davranış terapileri çocukların kendi kendine yetebilme ve birtakım sosyal yetkilerin yanı sıra iş yetkileri kazanmalarına yardımcı olur. Böylece sergilenen uyumsuz davranışların şiddeti azalmış ve işlevsellikleri de artmış olur. Çocuğun ihtiyaç ve yeteneklerine göre özel eğitim programları hazırlanması ve yetkili uzmanlar tarafından uygulanması bilinen tek tedavi yöntemidir.
Psikolog Nazmiye Nur Yorulmaz