Psikolog Randevu

Randevu almak için lütfen formu doldurun.

EBEVEYN KAYBI YAŞAYAN ÇOCUKLARDA DOĞRU YAKLAŞIM NASIL OLMALI?

Bir ebeveyni kaybetmek kesinlikle bir çocuğun yaşayabileceği en zor deneyimlerden biridir. Ebeveyn kaybının anlaşılmaması ve süreci yaşama şekli, yaş aralığına göre farklılık gösterebilmektedir. Duygusal yas tepkisi, öfke, şok, suçluluk ve kaygı içerir. Fiziksel yas tepkisi, hassasiyet ve fiziksel acı şeklinde kendini gösterir. Nefes darlığı, karın ağrısı, kas yorgunluğu, enerji eksikliği, uykusuzluk, çok az yemek yeme veya hiç yememe, depresyon belirtileri, keyifli deneyimlerin eksikliği gibi durumlar yas sürecinde yaşanabilecek şeylerdir.

0-2 yaş civarındaki çocuklar ölüm kavramını anlayamazlar. Bu dönemde kayıp meydana geldiğinde çocuk, kayıp ve ayrılık konusunda kaygı duyar. Diğer ebeveyne yakın temas kurabilir, uyku ve yeme alışkanlıkları değişebilir, sık sık tedirgin olabilirler. 2-4 yaş arasındaki çocuklar ölümü, geçici bir durum olarak görür, bu nedenle cevap alsalardı bile sık sık "Ne zaman gelecek?" gibi soruları sorabilirler. 4-7 yaş arasındaki çocuklarda ise ölümün ne olduğuna dair merak artar, bu nedenle sorular daha da yoğunlaşabilir. Bu dönemde çocuklar bebeksi davranışlar sergileyebilir, öfke patlamaları yaşayabilir, içe kapanabilirler. Çocuk, ebeveynin kaybından kendini suçlayabilir. Çocuklar, bir yandan "sihirli" hikayelerde ve filmlerde ölen karakterlerin geri geldiğini gördükleri için anne veya babalarının geri geleceğini umabilirler. Bu durum, çocukların üzerinde duygusal karmaşıklığa yol açtığını söyleyebiliriz. Kaybın ilk adımı, kaybın gerçekliğini, kişinin artık  olmadığını kabul etmektir. Ölümün nihai olduğu algısı 7 yaşına kadar tam olarak gelişmediğinden bu yaşta yasın ilk aşamaları ortadan kalkmıştır. 7-10 yaş arasındaki çocuklar artık ölümün  nihai olduğunu ve herkesin başına gelebileceğini anlar. İnkar, şok, geri çekilme, akademik performansın azalması ve uygunsuz davranma gibi tepkiler verebilirler. Bir çocuğun ebeveyn kaybını nasıl deneyimleyeceğinin, gelişim aşamasının ötesinde etkileyen birçok faktör vardır. Örneğin cinayet, felaket ya da kaza gibi olaylar sonrasında aniden ve beklenmedik bir şekilde ebeveynini kaybeden bir çocuk, travma sonrası stres tepkileri yaşayabilir ve iyileşme süreci daha uzun sürebilir. Kayıp sonrası hayata tutunma döneminden önceki aşama yas sürecidir. Çocuklar yetişkinlerden farklı olsa da ebeveynlerinin kaybının acısını çekerler. Çocuğun yas tutma sürecinin ilk adımı, kaybın gerçekliğini kabul etmektir. Bu açıdan bakıldığında ebeveynini kaybeden bir çocuğun yaşadıklarını anlaması, çevresindeki yetişkinlere göre daha uzun sürebilir. Yas sürecinin ikinci aşamasında ise kaybın acısının duygularını hissetmektir. Üçüncü aşamada ise kayıp ebeveynlerinin olmadığı ortama uyum sağlamaktır. Dördüncü aşama, çocuğun ebeveynini başka bir biçimde yeniden yaşamında bir yere yerleştirdiği süreçtir. Bu aşamaları yaşadıklarında sağlıklı bir şekilde yas tutacaklardır. Fakat, "üzülme, öyle deme, ağlama,  ölüye kızma, bir yere gitti gelecek’’ gibi olumsuz davranışlar çocuğun yas sürecini yaşayamamasına sebep olur. 


Ebeveyn Kaybı Yaşayan Çocuk Nelere İhtiyaç Duyar?


Ebeveynini Kaybettiğini Bilme: Çocuğa anne ve babasının ölümü dürüstçe açıklanmalı ve beyaz yalanlar söylenmemelidir. Özellikle öfke, suçluluk ve üzüntü gibi duygular, sağlıklı bir yas süreci geçirmesine yardımcı olacak duygusal tepkilerdir.


Duyguların Kabul Edilmesi: Ölümü olduğu gibi kabul etmelidir. Duygusal yaşantıların geçerliliği ve önemi vardır. ‘Hiç öyle şey olur mu" gibi ifadeler kullanarak bunları bastırmamalıyız.


Rahatlatma ve Kontrol: Çocuğun ölümünde suçunun olmadığı uyarısı yapılmalıdır. Onun kontrolü olan ve olmayan durumlar açıklanmalı, çocuğun kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olabilir. 


Dahil Olma: Anne ve babasını kaybeden bir çocuğun etkilenmeyeceği başka bir yere gönderilmesi yas tutma hakkını elinden alır ve çocukta daha fazla kaygı yaratır.


Model Olma: Hayatta kalanların, çocuğun yanında üzülmekten, ağlamaktan kaçınmamalıdır. Çocuk, bu duygusal yaşantıları yaşamak için kendisine izin verebilmelidir.


Rutin Düzenin Korunması: Rutin güvenli ve uyumlu bir ortam sağlar. Evde yemek ve uyku saatleri gibi kurallar aynı kalmalıdır. Okul eğitim gibi büyük değişiklikler çok gerekli olmadıkça ertelenmemelidir. 


Hayatta Kalan Ebeveyn Desteği: Hayatta kalan ebeveyn veya herhangi biri, çocuğun önünde ağlamaktan veya üzülmekten kaçınmamalıdır ki, çocuk bunu kendi başına deneyimlesin. Hayatta kalan ebeveynin bu zor dönemde nasıl yönetileceğini bilmek ve gerekirse profesyonel destek almak, çocuğun sağlıklı bir şekilde yas yaşamasına yardımcı olur.


Hatırlama: Kaybını hatırlama, yaşamın bir parçasıdır. Bu, kişinin ölenlerin sevdiklerini unutmamalarına ve onların anılarını yaşatmalarına yardımcı olabilir. Bu, kişisel bir deneyimdir ve herkesin bu konuda farklı bir yaklaşımı olabilir.


Her çocuğun farklı ve her yas sürecinin benzersiz olduğunu unutmayın. 7 yaşından küçük çocukların uzmanlar olarak mezarlık ziyareti yapmaması gerektiği kanısındayız. Bu tavsiyeler, çocukların duygusal ihtiyaçlarının desteklenmesi için bir rehberleridir. Ayrıca profesyonel destek ve danışmanlık da bu süreci kolaylaştırabilir.

Sevgilerle...

Psikolog Nazmiye Nur Yorulmaz