BOŞANMA VE ÇOCUK
Boşanma çocuklar için tahin edersiniz ki son derece zorlayıcı bir süreçtir. Ebeveynler, çocukların özgüveninin ve kendine güveninin kaynağıdır. Boşanma, farklı yaş grubundaki çocukların sağlıklı olmayan duygularda bulunmasına sebep olmaktadır. Çocuklar bu duyguları ileri yaşantısında sürekli yaşayabilir. Çocuk kendini sanki boşluğun içindeymiş gibi hissedebilir ve durumu anlamakta ve anlamakta güçlük çekebilir. Bu durum ebeveynleri son derece endişelendirmektedir. Çocuklar, ebeveynlerinin boşandığı için kendilerini suçlu hissedebilirler. Yaramazlık yaptığı için ya da okulda başarısız olduğu için bu durumu yaşadıklarını düşünebilirler. Bunun sebebiyle birlikte kendilerini yalnız, mutsuz ve terk edilmiş hissedebilirler. Boşanma süreci çocukların gelecek kaygısına kapılmasına neden olur, "Şimdi ne yapacağım?" "Annemle kalırsam babamı görmez miyim?" "Bana kim oyuncak alacak?" Bu neden oluyor? Gibi sorular sorabilir. Ebeveyn öncelikli olarak sürecin başında bu soruların cevaplarını çocuğa vermelidir. Aksi takdirde çocuğun güven duygusu ve özgüveni zedelenebilir. Çocuk bu duyguları yaşadığında anne ve babasını bir araya getirmesi gerektiğini düşünebilir. Birçok çocuk, yıllar süren boşandıktan sonra ebeveynleriyle yeniden bir araya gelmenin hayalini kurar ve bazen ebeveynler çocuklarına umut gördüklerine dair yanlış sinyaller verir. Bu da çocuğun hayal kırıklığı yaşamasına neden olabilir.
Okul öncesi dönemdeki çocuklar, bilişsel, duygusal, gelişimsel olgunlaşmamışlıkları, hayalle gerçeği ayırt etmekte güçlük çekmeleri ve ebeveynlerine olan ihtiyaçları nedeniyle boşanma kararına daha duyarlı olabildiklerini gözlemliyoruz. Okul öncesi dönemdeki çocuklar, ebeveynlerinin onları her türlü zarardan koruyacağına inanırlar. Bir çocuğun en büyük korkusu koruyucusunu kaybetmektir. Bu korku, ebeveynler evden ayrıldığında gerçekleşir. Ebeveyn her an ayrılabileceği ve diğeri her an ayrılabileceği için çocuk endişeli hissedebilir. Araştırmalar, okul öncesi erkek çocukların kızlardan daha fazla etkilenme olasılığının olduğunu gösteriyor. Bu durum babanın boşandıktan sonra sık sık evden ayrılması, oğlunun babasının yokluğunu telafi etme çabası, benmerkezci düşünme ve ödipal fobi ile açıklanabilir. Bu dönemdeki çocuklar, reddedilme ve kayıp duygularıyla baş etmek için ebeveynlerinin hiç ayrılmadıklarını hayal ederler.
Ödipal dönemde, anne babası boşanmış olarak tanımlanan erkek çocuklar daha saldırgan davranışlar sergilemekte ve bu dönemde yaşanan ayrılık okuldaki davranış sorunlarını ortaya çıkarabilmektedir. Babasının gitmesiyle çocuk, sorumluluk, başarı ve heteroseksüel ilişkiler konularında kendisine rehberlik etmesi için en güvendiği kişiyi kaybeder. Yapılan araştırmalar sonucunda babaları evi terk eden erkek çocukların daha az rekabetçi, saldırgan veya bağımlı olabildiği sonucuna ulaşılmıştır. Babası evden ayrılan kız çocuklarında ise gözlemlediğimiz şey, ileri dönemde karşı cinsle ilişki kurmakta sorunlar yaşayabilirler. Baba figürünü partnerinde oluşturup onu mutlu etmek için çaba sarf edebilirler.
Latans döneminde ise, çocuklar öfkelerinin farkına varırlar ama bunu korku ve bağlılıkla bastırırlar. Öfke ve korku arasında çatışmalar ve sadakat duyguları yaşayabilirler. Gizli bir çocuk, dışa dönük bir ebeveyni onu reddediyormuş gibi algılayabilir. Araştırmalar gizil dönemde olan erkeklerin kızlardan daha fazla öfke yaşayabileceğini gösteriyor. Öfkesini bir öğretmenden, arkadaştan veya anneden çıkarabilir. Araştırmalar, boşanma öncesi ailelerde yüksek düzeyde saldırganlığın çocuklarda daha saldırgan davranışlara yol açtığını bulmuştur.
Bunlardan sonuçla anne babası boşanmış çocukların anne ve babası boşanmamış çocuklara göre daha fazla risk altında olduklarını söyleyebiliriz. Fakat bu boşanma kararı sağlıklı değil demek değildir. Bunun tersi örnek verecek olursak, ebeveynler arasındaki kötü iletişim, ebeveynlerden birinin fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kalması daha fazla risk faktörü diyebiliriz.
Çocuklar Ebeveynlerinin Boşanmasına Nasıl Tepki Verirler?
- Regresyon (bebeklik dönemi davranışları gösterme)
- Öfke Patlamaları Yaşama
- Ebeveynden Ayrılamama
- Oyuncağa sarılma
- Bakım görme arzusu
- Üzüntü
- Ağlama
- Kendini suçlu hissetme
- Karanlık Korkusu
- Yalnız Uyumaktan Korkma
- Kaygı
- Okul fobisi
- Akademik başarıda düşüşlük
- Akran ilişkilerinde bozulma
- Suç işleme
- Parmak emme
- Alt Islatma
Boşanma Sürecindeki Ebeveynler Nasıl Davranmalı?
Bu süreçte en önemli aşama boşanmayı çocuğa uygun anlatmak olmalıdır.
1- Onu her zaman seveceğinize dair güvence vermelisiniz: “Biz ayrılsak bile yine seni çok seveceğiz ve senin yanında olacağız.” ,“Sen her zaman bu ailenin bir parçasısın” gibi cümlelerle destekleyebilirsiniz.
2- Çocuğunuzu suçluluk duygusuna karşı rahatlatmak: Çocuğun boşanmanın kendi hatası olmadığını bilmeye ihtiyacı var. “Anne ve baban problemlerini çözmek için bir çözüm bulamadı”, “Seni üzdüğümüz için biz de çok üzgünüz.”, “Ayrılık bizim ilişkimizle ilgili bu bizim kararımız suçlusu sen değilsin.” Gibi cümleler kurabilirsiniz.
3- İleride hayat değişimlerini çocuğa anlatmak ve onu rahatlatmak: Yaşanacak yer ile ilgili değişikliklerin sebebini açıklamalısınız. Evden ayrılacak ebeveynin nerede yaşayacağını ziyaret günlerinin ne zaman ve nasıl olacağını çocuğunuza anlatmalısınız. Tutumunuzun iyimser olması son derece önemlidir.
Bunların yanında çocuğunuza diğer ebeveyni kötülememelisiniz. Aynı zamanda ebeveynlerin boşanma sonrasında çocukları hakkında görüşmeye devam etmeleri, çocukları için yeteri kadar zaman ayırmaları, aralarında negatif bir iletişimin olmaması çocuğun bu süreci daha kolay atlatabilmesine yardımcı olacaktır. Bu sürecin olumlu ilerlemesi açısından uzmandan destek alabilirsiniz.
Psikolog Nazmiye Nur Yorulmaz